Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gazzâlî’ye göre, nefsi tasfiye ile Tanrı’ya henüz bu dünyada yaşarken erişebilmek arasında güçlü bir ilişki var. Nefsi kusurlardan arındırmak, kalbin kalesini, onu fethedip idaresi altına almak konusunda hevesli bir düşman olan Şeytan’a karşı güçlendirmek anlamına geliyor. Nefsi erdemlerle donatmak ise, kişinin Tanrı’ya yaklaşmak için kendini hazırlaması demek oluyor. İnsanın kalbi yoluyla kendini Tanrı’nın marifetine, yani Tanrı’yı sezgisel bir şekilde hissetmeye hazırlayıp ona yaklaşması mümkün: "İnsanın şerefi ve bütün yaratıklara kendisini üstün kılan fazileti, Allah’ın mârifetine hazırlanmakla elde edilir. Öyle marifet ki dünyada, dünyanın güzelliği, kemâli ve medâr-ı iftihârıdır. Öyle mârifet ki âhiretin zâhiresi ve azığıdır. İnsanoğlu ancak kalbiyle Allah’ın mârifetine hazırlanabilir. Kalbin dışında herhangi bir âzasıyla mârifete hazırlanamaz. O halde Allah’ı bilen, Allah’a yaklaştıran, Allah için çalışan ve Allah için gayrette bulunan, Allah nezdindeki sırları keşfeden kalptir." [İmam Ga[z]zâlî, İhya-i Ulûm’id-Din, terc. Ali Arslan, 4 cilt (İstanbul: Arslan Yayınları, 1993), c. 3, s. 7.]